Afaki Kira Artışları ve Barınma Hakkı Krizi ile gelen vicdan yoksunluğu

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde, özellikle de yaşadığımız Şırnak merkez ve ilçelerinde son zamanlarda fahiş kira artışları dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Bu artışlar, yalnızca ekonomik değil; toplumsal ve ahlaki yönleriyle de tartışmalara sebep oluyor. Kira bedellerindeki orantısız yükseliş nedeniyle birçok iş yeri kepenk kapatırken, konut kiracısı olan vatandaşlar da ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor.
Bu durumun en temel sebeplerinden biri, ev sahiplerinin büyük bir kısmının, görünüşte dini değerlerle hareket ettiklerini iddia etmelerine rağmen, yüksek banka faizlerini kıstas alarak kira belirlemeleridir. Ev sahibi, bankadaki faizin haram olduğunu kabul etmekte; ancak aynı faiz oranlarını gerekçe göstererek kira bedellerini artırmakta beis görmemektedir. “Bu ev en az 2 milyon lira eder, bankaya yatırsam her ay 80 bin lira faiz alırım ama yapmıyorum” şeklindeki ifadelerle kendilerini haklı çıkarmaya çalışmakta; bankaya para yatırmanın haram olduğunu kabul ederken, kirayı beş katına çıkarmanın helal olduğuna inanarak vicdanlarını rahatlatmaktadırlar.
Burada temel bir çelişki söz konusudur: Barınma, her bireyin en temel yaşam hakkıdır. Konutlar birer yatırım aracı olarak değil, insan onuruna yaraşır bir yaşam alanı olarak değerlendirilmelidir. Devletin bu noktada yalnızca cezai tedbirlerle değil, kalıcı sosyal politikalarla devreye girmesi gerekmektedir. Vatandaşın makul fiyatlı ve yaşanabilir evlere erişimi sağlanmalıdır. Özellikle TOKİ tarafından yapılan konutlar, gerçekten ihtiyaç sahibi olanlara adil ve şeffaf yöntemlerle ulaştırılmalı, bu sayede vatandaşlar kiracı olma yükünden kurtarılmalıdır. Aksi takdirde, önümüzdeki süreçte İspanya’daki “Okupa Hareketi” benzeri sosyal patlamalarla karşılaşmak kaçınılmaz hale gelebilir.
Yani demem o ki;ülkemizde yaşanan kira artışları sadece ekonomik bir sorun değildir; ahlaki, sosyal ve insani bir boyut taşımaktadır. Devletin ve toplumun tüm paydaşlarının ortak bir akılla, hem ev sahibi haklarını hem de kiracıların yaşam hakkını gözeten çözümler üretmesi gerekmektedir. Diyeceklerim bu kadar azizim…