ASELSAN’dan Milli Radar Hamlesi: ALP 200-A ve ALP 400-G Sistemleri İDEF 2025’te Tanıtıldı

ASELSAN ile Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), IDEF 2025 Fuarı kapsamında Türk savunma sanayisinin radar alanındaki gücünü artıracak önemli bir iş birliğine imza attı. ALP 200-A Havadan Erken İhbar Radarı ve ALP 400-G V/UHF Radar Sistemi projeleri için imzalanan protokol ile Türkiye’nin hava güvenliği alanında yerli ve milli sistemlerle yeni bir döneme girmesi hedefleniyor.
IDEF 2025’te SSB Başkanı Haluk Görgün ve ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol’un imzasıyla hayata geçirilen protokoller kapsamında, Havadan İhbar Kontrol (HİK) uçaklarının en kritik bileşeni olan radarlar artık yerli imkanlarla üretilecek. ASELSAN’ın geliştirdiği ALP radar ailesi, Türkiye’nin milli hava savunma mimarisi ÇELİKKUBBE’nin ana unsurlarından biri olarak öne çıkıyor.
Yerli ALP radar sistemleri, yatay ve düşey eksende elektronik tarama kabiliyetiyle orta ve uzun menzilli tehditlere karşı yüksek etkinlik sağlıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) operasyonel kullanım sıralamasında HİK uçakları ile dünya liderleri arasında yer alması, bu teknolojilerin stratejik önemini daha da artırıyor.
ALP 400-G V/UHF Radar Sistemi Projesi’ne ilişkin protokol de fuar kapsamında imzalandı. ASELSAN’ın yerli olarak geliştirdiği bu sistemin, hava sahasında büyük bir caydırıcılık unsuru olması bekleniyor. Özellikle uçan radar niteliğindeki HİK platformlarında kullanılacak sistem, yer radarlarının göremediği alanları tarayarak operasyonel sahaya üstünlük kazandıracak.
ALP 400-G, çoklu hedef takibi ve hedef sınıflandırma yeteneğiyle dikkat çekerken, olası tehditlerin erken tespit edilmesini sağlayarak kritik güvenlik görevlerinde aktif rol üstlenecek. Sistem aynı zamanda Karadeniz, Ege ve özellikle Akdeniz’de Türkiye’nin milli menfaatlerinin korunmasında etkin bir unsur olarak konumlanacak.
Yerli ve Milli Güç, Uluslararası Sahada
ASELSAN tarafından geliştirilen ALP radar ailesi, Türkiye’nin savunma teknolojileri alanındaki dışa bağımlılığını azaltırken, aynı zamanda dünya çapında rekabet gücünü de artırıyor. Hem stratejik hem de teknolojik açıdan önemli bir eşik olan bu projeler, Türkiye’nin savunma sanayisinde ulaştığı seviyeyi bir kez daha gözler önüne seriyor.