BM Genel Sekreteri Guterres: “Filistinliler İçin Devlet Kurma Bir Ödül Değil, Haktır”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Filistin sorununa ilişkin düzenlenen yüksek düzeyli uluslararası konferansta yaptığı konuşmada, iki devletli çözümün bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. Guterres, “Filistinliler için devlet kurma bir ödül değil, bir haktır” diyerek uluslararası topluma net bir mesaj verdi.
“Konuşmalar Yeterli Değil, Sahada Yıkım Sürüyor”
BM Genel Kurulu’nda düzenlenen “” başlıklı konferansta konuşan Guterres, Orta Doğu’daki barış çabalarının yıllardır yalnızca “bir süreç” olarak kaldığını belirtti.
“Sözcükler, konuşmalar ve bildiriler, sahadaki insanlar için artık fazla bir anlam taşımıyor. Bu süreç sürerken yıkım ve ilhak tüm hızıyla devam ediyor. Bu çabanın farklı olduğunu kanıtlamak hepimizin sorumluluğudur.”
“İki Devletli Çözümden Vazgeçmek Adaletin İnkârıdır”
Guterres, barışın sağlanabilmesi için olarak, yan yana yaşaması gerektiğini dile getirdi. İki devletli çözüme karşı çıkanlara ise şu soruyu yöneltti:
“Alternatif nedir? Filistinlilerin eşit haklardan yoksun kaldığı, sürekli işgal altında tek devlet mi? Filistinlilerin topraklarından sürüldüğü bir senaryo mu? Bu kabul edilemez. Bu durum sadece İsrail’in uluslararası alandaki yalnızlığını artırır.”
“Bu Hakkın İnkârı, Aşırılık Yanlılarına Verilmiş Bir Hediyedir”
Filistinlilerin bağımsızlık hakkının tanınmasının uluslararası hukuk açısından da zorunlu olduğunu vurgulayan Guterres, aksi bir durumun radikal eğilimleri besleyeceğini ifade etti:
“Filistinliler için devlet kurma bir ödül değil, bir haktır. Bu hakkın inkârı, dünyanın dört bir yanındaki aşırılık yanlılarına verilmiş bir hediye olur.”
“Artık Umutlar Tükeniyor”
Zamanın daraldığına dikkat çeken Guterres, her geçen gün güvenin azaldığını, kurumların zayıfladığını ve umutların tükendiğini söyledi. Uluslararası topluma yalnızca “vizyonu koruma” değil, bu vizyonu somut adımlarla hayata geçirme çağrısında bulundu:
“Artık söz değil, zamanı. İki devletli çözümü yaşatmak değil, gerçekleştirmek zorundayız.”