Eğitim Koçu Gökmen, Öğrencileri Tercih Süreci Konusunda Uyardı!

2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), geçtiğimiz haftalarda milyonlarca öğrencinin katılımıyla tamamlandı. Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından eğitim camiası, bu yılki soruların niteliği ve sınavın genel yapısı üzerine değerlendirmelerde bulunmaya başladı. Cizre’de Rehberlik öğretmeni ve Eğitim Koçu olan Helin Gökmen, gazetemize yaptığı açıklamada “2025 YKS, önceki yıllardan sessiz ama derin bir farkla ayrıldı” ifadelerini kullandı.

Türkçe ve Matematikte Kavramsal Derinlik Artışta

Bu yıl özellikle Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) Türkçe ve Matematik sorularındaki değişimin dikkat çekici olduğunu belirten Gökmen, Türkçe sorularının önceki yıllarda daha çok hızlı okuma ve yüzeysel bilgiye dayandığını ifade etti.

Gökmen, 2025 TYT’de anlam derinliğinin arttığını ve öğrencilerin metinlerdeki çıkarımları yapabilmek için daha fazla düşünme becerisine ihtiyaç duyduğunu belirterek, Matematik sorularında ise işlem yoğunluğunun azaldığını ancak kavramsal muhakeme gerektiren soruların ön plana çıktığını ve bu durumun sınavın zorluk seviyesini ciddi biçimde artırdığını vurguladı.

“Öğrencileri Yorucu Bir Tercih Süreci Bekliyor”

Alan Yeterlilik Testi (AYT) cephesinde belki de ilk defa bu kadar bariz şekilde disiplinler arası geçişlerin görüldüğünü belirten Gökmen, “Tarih sorusu içerisinde Coğrafya bilgisine, Edebiyat sorusunda ise felsefi kavramlara atıf yapıldı. Bu yaklaşım, klasik test mantığının dışında öğrencinin konular arasında bağ kurabilmesini gerektirdiğini ifade eden Gökmen şunları söyledi;” Sınavın genelinde orta ve zor düzeyde soruların hâkimdi TYT’de olduğu gibi AYT’de de özellikle Matematik sorularının ÖSYM standartlarının bir tık üzerindeydi. Sözel sıralamaların geçtiğimiz yıllara kıyasla iyi olduğunu söyleyebiliriz, eşit ağırlık ve sayısal alanlarda ise ciddi yığılmalar oldu. Örnek olarak geçen yıl 430 puanla 78.000. sırada yer alan bir öğrencinin bu yıl 465 puanla 88.000. sıralama yaptı. Bu yılki sıralamaların birçok öğrenci için şaşırtıcı ve moral bozucu olabilir, Sonuçlar kötü gelmiş olabilir ancak öğrenciler unutmasın ki yanlış yapılan bir tercih sınav sonucundan daha büyük bir hüsran olabilir. Bundan dolayı tercih sürecinde istedikleri bölümü çok iyi araştırmaları gerekir. Sadece bölümü değil, gidecekleri şehrin avantajları dezavantajlarını, şehrin sosyo-kültürel yapısını, kalacakları yurt, mezun olduktan sonraki iş imkânlarını, çalışma koşullarını ve bu koşulların onlara uyup uymayacağını tek tek araştırıp öyle tercih yapmalarını öneriyorum.” dedi

“Öğrenciler Artık Sınavı Değil, Süreci Atlatmayı Hedefliyor”

Sözlerini değerlendirme ile noktalayan Eğitim Koçu Gökmen, “YKS 2025 yine kazananları ve kaybedenleri belirledi. Ama ne yazık ki bu sistemde en büyük kaybı, öğrenme sevgisini yitiren öğrenciler yaşıyor. Çünkü onlar artık sınavı geçmeyi değil, bu süreci atlatmayı hedefliyor” dedi.

Yeni eğitim yılına hazırlanan öğretmenlerin de benzer endişeleri taşıdığını dile getiren Gökmen, “Her yıl şunu daha çok hissediyorum: Bu sınav sistemi değişmedikçe biz sadece sınavı değil; çocukluğu, hayalleri ve sağlıklı bir eğitim iklimini de kaybetmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.