İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı: “Seçimler manipüle edilmeye çalışıldı” tespiti Yargıtay’a gönderildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulundu. Yazıda, demokratik siyasi hayatın temel unsurlarından olan seçimlerin manipüle edilmeye çalışıldığı yönünde tespitlere yer verildi.
Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamede 105’i tutuklu olmak üzere 407 şüpheli hakkında dava açıldığı, bazı şüphelilerin “müşteki şüpheli” statüsünde olduğu belirtildi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alımında suç gelirleri iddiası
Metinde, “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen videolarla ilgili soruşturma kapsamında, suç gelirleriyle alınan paraların parti binasının satın alınmasında kullanıldığı öne sürüldü.
Yazıya göre, etkin pişmanlıktan yararlanan bazı tanıklar, İstanbul’daki CHP’li belediyelerden sağlanan ve kaynağı belirsiz paraların, iş insanlarından alınan rüşvetlerle birlikte “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” tarafından partiye aktarıldığını ifade etti.
Başsavcılık, elde edilen veriler, tanık beyanları ve banka dekontları doğrultusunda CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının suç gelirleriyle satın alındığının belirlendiğini bildirdi.
4,7 milyon kullanıcının verisi yurt dışına gönderildi
Yazıda ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “İstanbul Senin” uygulamasıyla 4,7 milyondan fazla kişinin kişisel verilerinin, Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK) onayı olmadan ABD ve Almanya’ya gönderildiği kaydedildi.
Bunun yanı sıra “İBB Hanem” projesi kapsamında 11 milyon 360 bin vatandaşın kimlik, adres, telefon ve sandık bilgilerinin özel bir firmaya e-posta yoluyla gönderildiği tespiti yer aldı.
Başsavcılık yazısında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından CHP’ye verilen seçmen kütüklerinin, yetkisiz kişilerce hukuka aykırı biçimde işlendiği ve 2024 yerel seçim çalışmalarında “seçmen manipülasyonu” amacıyla kullanıldığı öne sürüldü.
Raporda, seçmen verilerinin “mutfak verileri” olarak bilinen analizlerle birleştirilip mikro hedefleme çalışmaları yapıldığı, bunun ise halk iradesine müdahale niteliği taşıdığı belirtildi.
Parti tüzel kişiliği hakkında değerlendirme
Anayasa’nın 68 ve 69. maddelerine atıf yapılan yazıda, siyasi partilerin demokratik düzeni ihlal eden veya suç gelirleriyle finanse edilen faaliyetlerde bulunmasının kapatma gerekçesi olduğu hatırlatıldı.
Soruşturma kapsamında, CHP üst yönetiminin suç gelirlerinden haberdar olduğu, bu paraların sistematik şekilde parti faaliyetlerinde kullanıldığı iddia edildi.
Sonuç bölümünde ise şu değerlendirmeye yer verildi:
“CHP’nin suçtan elde edilen gelirlerle mal varlığı kazandığı, seçim kampanyalarını bu gelirlerle yürüttüğü ve demokratik siyasi düzeni etkilemeye yönelik sistematik bir yapı oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda, demokratik seçim süreçlerinin manipüle edilmeye çalışıldığı anlaşılmıştır.”