Lavrov: Ukrayna Saldırılarına İngiltere’nin Dahli Yüzde 100 Kesin
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da düzenlenen “Gelecek Forumu 2050″de yaptığı açıklamalarda Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik saldırılarında Batılı ülkelerin rolünü değerlendirdi. Lavrov, Ukrayna’nın son dönemlerde gerçekleştirdiği saldırıların ciddi boyutta olduğunu vurgulayarak, bu saldırıların arkasında İngiliz desteği bulunduğunu belirtti. Lavrov, “Bu saldırılar oldukça ciddi. Ukrayna tarafından gerçekleştirildiği açık, ancak İngiliz desteği olmadan yapamazlardı. Belki ABD istihbarat servisleri de işin içindedir ama İngilizlerin yüzde 100 dahli olduğu kesindir” dedi.
Lavrov, ABD ile ilişkiler hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Joe Biden yönetimiyle ilişkilerin kötüye gittiğini vurgulayan Lavrov, “Haziran 2021’deki Cenevre zirvesinin ardından ilişkilerde adeta 360 derecelik bir dönüş yaşandı ve iletişim kanalları tıkandı” ifadesini kullandı. Ancak Donald Trump döneminde stratejik istikrar görüşmelerine yeniden başlanabileceğini belirtti. Lavrov, “Trump yönetiminde bu müzakerelere yönelik gerçek bir istek var” diyerek ileride olası diyalogların sinyalini verdi.
Lavrov, yapay zekanın ulusal güvenlik üzerindeki risklerine de dikkat çekti. “Yapay zeka, yönetim yapıları hakkında bilgi sahibi olduğunda öngörülemeyen kararlar alabilir. Bu teknolojinin potansiyel riskleri göz ardı edilmemeli” diyerek uluslararası toplumun dikkatli olması gerektiğini söyledi. Aynı zamanda nükleer silahların yayılmasını önlemeye yönelik diplomasiye vurgu yaptı.
NATO ve AGİT Eleştirisi: “Derin Kriz İçindeler”
Lavrov, NATO ve AGİT’in Avrupa’daki rolünü kaybettiğini savundu. NATO’nun çok derin bir kriz içinde olduğunu dile getiren Lavrov, AGİT’in ise oybirliği ilkesini ihlal ettiğini ve neredeyse tamamen işlevsiz hale geldiğini söyledi. “Fransızların dediği gibi, lütfen kendi işlerinizi kendiniz halledin” sözleriyle Batılı ülkelere mesaj verdi.
Avrasya kıtasının güçlü bir birlik yapısına ihtiyaç duyduğunu belirten Lavrov, NATO, AGİT ve AB’nin artık Rusya’ya karşı düşmanca bir tutum benimsediğini ve Avrasya’nın güvenliğini sağlayabilecek yeni bir yapı kurulması gerektiğini söyledi. Bu yapıların Euro-Atlantikçi politikaları nedeniyle tarafsızlıklarını yitirdiğini ifade etti.
