Müslüman Dünyaya Sert Uyarı: “Sessizlik Zulmü Büyütüyor!”
Tek Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Solmaz, kaleme aldığı köşe yazısında ABD Başkanı Donald J. Trump’ın Nijerya’daki Hristiyanlara yönelik saldırılarla ilgili sert açıklamalarını değerlendirerek, Müslüman dünyasının sessizliğine dikkat çekti.
Solmaz, Trump’ın açıklamalarını hatırlatarak, “Bir devlet başkanının dindaşlarına nasıl sahip çıkabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Trump, Hristiyanların yaşadığı zulme karşı adeta kılıç çekti. Batı, kendi dindaşına sahip çıkıyor. Peki ya biz? Müslüman dünyası kardeşleri bombalar altında can verirken ne yapıyor?” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald J. Trump’ın, Nijerya Hükûmeti’ni hedef alan açıklamasında kullandığı şu sözleri hatırlatan Solmaz, bu tavrın Batı’nın din temelli dayanışma anlayışını yansıttığını vurguladı:
“Eğer Nijerya Hükûmeti Hristiyanların öldürülmesine izin vermeye devam ederse, Amerika Birleşik Devletleri Nijerya’ya yapılan tüm yardımları ve desteği derhal durduracaktır.
Ve belki de o ülkeye ‘silahlar ateşlenmiş bir şekilde’ girerek bu vahşetleri işleyen İslamcı teröristleri tamamen yok edecektir.”
Abdurrahim Solmaz, Trump’ın “İslamcı teröristler” ifadesinin Batı’nın yıllardır sürdürdüğü algı operasyonunun bir parçası olduğunu belirtti. Bu tanımın, İslam’ı terörle eşitlemeye yönelik bir önyargı taşıdığını ifade eden Solmaz, “Her dinin fanatiği olabilir; ama İslam’ı terörle bir tutmak, bir inancı karalamaktır. Müslüman ülkeler bu çarpık tanımlamalara karşı güçlü bir ses çıkaramıyor. Bu noktada uluslararası platformlarda en net duruşu sergileyen tek ülke Türkiye olmuştur.” dedi.
TÜRKİYE’NİN GÜR SESİ: “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR”
Solmaz, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde mazlumların yanında yer alan güçlü bir ülke olduğunu vurguladı. Gazze’de, Arakan’da, Yemen’de yaşanan zulümler karşısında en yüksek sesi Türkiye’nin çıkardığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda ve tüm uluslararası platformlarda Filistin halkının hakkını savunmuştur. ‘Dünya beşten büyüktür’ sözü, sadece diplomatik bir ifade değil, adaletin haykırışıdır. Türkiye, kimliği ve inancı ne olursa olsun, mazlumun yanında olmaya devam ediyor. Ancak bu duruş, İslam dünyasında yeterince karşılık bulamıyor.”
Solmaz, Gazze’de binlerce sivilin hayatını kaybettiği bir dönemde birçok Arap ülkesinin sessiz kaldığını ve bazı ülkelerin işgalci güçlerle ticari ilişkilerini sürdürdüğünü belirtti.
“Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, bazı Arap ülkeleri işgalci devletlerle anlaşmalar yapıyor. Bu sadece siyasi bir zayıflık değil, ahlaki bir iflastır. Müslümanların sessizliği, zalimleri cesaretlendiriyor.” ifadelerini kullandı.
KANAAT ÖNDERLERİNE VE TOPLUMLARA ÇAĞRI
Abdurrahim Solmaz, yazısında kanaat önderlerine, alimlere, tarikat liderlerine ve sivil toplum kuruluşlarına da çağrıda bulundu. “Artık her ilde, her şehirde, her camide, her meydanda vicdanlar ayağa kalkmalıdır. Sessizlik zulmü normalleştiriyor, zalimi güçlendiriyor. Gazze’de, Arakan’da, Yemen’de, Somali’de yaşanan her zulüm, bir insanlık suçudur. Buna sessiz kalmak, imanî bir zaaf göstergesidir.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN ONURLU DURUŞUNA SAHİP ÇIKMAK GÖREVİMİZ”
Solmaz, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde mazlumların yanında yer alan onurlu duruşunun desteklenmesi gerektiğini belirtti:
“Bu duruşun güçlü kalabilmesi için millet olarak arkasında durmamız gerekir. Basın açıklamalarına katılmak, sosyal medyada ses yükseltmek, yardım kampanyalarına destek olmak hem insanî hem imanî bir görevdir.” ifadelerini kullandı.
Köşe yazısında çarpıcı bir mesajla sözlerini tamamlayan Solmaz, şunları kaydetti:
“Trump, Hristiyan dindaşlarına sahip çıkarken dünyayı ayağa kaldırabiliyor. Ama birçok Müslüman lider, kardeşlerinin ölümüne sessiz kalıyor. Bu sessizlik sadece tarih önünde değil, mahşer günü Allah’ın huzurunda da sorgulanacaktır. Çünkü Kur’an, ‘Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur’ buyurur. Bugün Gazze’de ateş dokunuyor, ama sessiz kalanlar yarın o ateşin hesabını verecekler. Kendi dinine sahip çıkmak bir görevse, mazlumun dinine sahip çıkmak insanlığın onurudur.”