TBMM Genel Kurulu’nda ‘Yargı Bağımsızlığı’ Tartışması: HSK Üye Seçimi Gerginliği
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, ‘Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Pervin Buldan başkanlığında toplandı. Görüşmeler sırasında, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üye seçimleri üzerinden ‘yargı bağımsızlığı’ tartışması yaşandı.
CHP’li Emir: “Yargıyla İç İçe Geçmiş Bir Siyasi İktidarla Karşı Karşıyayız”
Genel Kurul’da söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, AK Parti’nin HSK üyeliği için gösterdiği isim üzerinden iktidarı eleştirdi. Emir, İsmail Ergüneş’in HSK adayı gösterilip seçilememesinin ardından ilçe başkanı yapıldığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“AKP, İsmail Ergüneş isimli bir kişiyi HSK adayı olarak getiriyor, burada oylattırıyor, seçilemeyince ilçe başkanı yapıyor. Böylesine yargıyla iç içe geçmiş, HSK’ya kendi militanını atayacak kadar ve bundan utanmayan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Sonra da ‘Yargı bağımsız ve tarafsızdır’ diyebiliyorlar. Adalet Bakanı’na soruyorlar, ‘Mevzuata uygundur’ diyor. Elbette mevzuata uygundur ama biraz da ahlak yok mu? Her şey yasada yazanlarla mı sınırlı? Siyasi ahlak bekliyoruz. Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargının en tepesine atadığınız kişiyi bir gün sonra ilçe başkanı yaparsanız, ne siyasete ne adalete saygıdan bahsedebilirsiniz.”
Emir, ilçe başkanlığı yapmış bir ismin HSK üyeliğiyle yargı bağımsızlığının zedeleneceğini savunarak, “Hâlâ ilçe başkanlarınızı HSK’ya üye yapmaktan imtina etmiyorsunuz. Bundan yargı bağımsızlığının en azından gölgeleneceğini bile kabul etmiyorsunuz. Bağımsız ve tarafsız yargının teminatı; oyu, görüşü olan ama o görüşü kendine saklayan, AKP’de militanlık yapmayan kişilerdir.” dedi.
AK Parti’li Zengin: “Siyaseti Bu Kadar Değersizleştirmenize Gerek Yok”
CHP’li Emir’in eleştirilerine yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İsmail Ergüneş’i uzun yıllardır tanıdığını belirterek, Ergüneş’in geçmişte AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı yaptığını, daha sonra bakan yardımcılığı görevinde bulunduğunu hatırlattı:
“Biz kimseye, ‘Geliniz HSK üyeliği için başvurunuz’ demiyoruz. İnsanlar kendi iradeleriyle başvuruyor. Bu ilk defa da yaşanmıyor. Bir taraf olmanız gerekmiyor bunun için, siyaseti bu kadar değersizleştirmenize gerek yok. Bunun pek çok örneği var. Mesela CHP’de Türkiye’nin çok iyi tanıdığı Yekta Güngör Özden… Kapatma davalarının en önemli isimlerinden biriydi. Kendisi, ‘Ben 28 yıl CHP’ye hizmet ettim’ diyor. Onun gibi pek çok isim, yargıdan istifa ettikten veya emekli olduktan sonra CHP’de görev almıştır, ki bence alabilirler de. Siyaset değersiz bir şey değildir.”
Zengin, daha sonra da geçmiş dönemde yargı kökenli birçok ismin siyaset sahnesine çıktığını hatırlatarak, “Bu sözleri söylemek için önce dönüp yakın ve uzak tarihinize, sizinle beraber çalışan hakim ve savcılara bakmanız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Yol Partisi’nden “Siyasi Etik” Vurgusu
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ da HSK sürecine etik açıdan yaklaşılması gerektiğini belirtti. Özdağ, ilçe başkanlığı yapmış bir ismin HSK üyeliği için gündeme gelmemesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Eğer bu arkadaş önceden o ilçenin ilçe başkanlığını yaptıysa, alt komisyonda elenmesi lazımdı. Eğer kınadığınız işler doğruysa, bunun önünü kesmeniz gerekiyordu. Niye o şahıs gelsin de Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda üye olsun ki? Olmasın. Bunu sadece şekli olarak değil, ahlaki üstünlük ve siyasi etik meselesi olarak da değerlendirmeliydiniz.”
İYİ Parti: “Özgüveniniz Varsa Partisiz İsim Getirirsiniz”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da HSK’nın yapısı ve seçim yöntemlerine dikkat çekerek, iktidarın tercihlerine eleştiri yöneltti:
“Eğer özgüveniniz varsa ve ‘Yargı bağımsız olsun’ istiyorsanız, önce partili olmayan, partizanlık yapmayacak birisini aday olarak getirirsiniz. Ama bir özgüven probleminiz varsa o zaman bunlara dikkat etmezsiniz.”
Tartışmalar sırasında CHP’li Murat Emir, yargı mensuplarının kamudan ayrıldıktan sonra siyasete girmesinin önünde bir engel olmadığını ancak aktif siyasetin içinden gelen isimlerin HSK gibi kritik bir yapıya aday yapılmaması gerektiğini vurguladı:
“Kamudan ayrılmış yargıçların, hukukçuların siyasete girmesi elbette doğaldır. Ama aktif siyasetin içindeki isimlerin HSK’ya aday yapılması yargı bağımsızlığıyla bağdaşmaz. Burada açık bir partizanlık var, yargının siyasallaşması var ve bunu gizleme gereği dahi duyulmuyor.”
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise, geçmişte de yargıdan gelip siyaset yapan pek çok isim bulunduğunu belirterek, HSYK eski Başkanvekili Kadir Özbek, Yusuf Kenan Doğan ve Anayasa Mahkemesi eski üyesi Serruh Kaleli gibi örnekleri sıraladı. Kaleli’nin bir dönem DSP Parti Meclisi üyeliği yaptığını hatırlatan Zengin, “Türkiye siyasetinde kimi zaman milletvekili, kimi zaman parti yöneticisi olarak, rozetini takarak ve bunu reddetmeden bir sürü hakim, savcı gelip geçmiştir.” dedi.
Genel Kurul’da Gerginlik, Oturuma Ara
Tartışmaların sertleşmesi ve milletvekilleri arasında karşılıklı söz atmaların artması üzerine Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, birleşime 10 dakika ara verdi.
Aranın ardından Genel Kurul’da, Yeni Yol Partisi Grubu’nun TBMM Başkanlığı’na sunduğu önerge görüşülmeye başlandı. Önerge üzerinde siyasi parti temsilcileri söz alarak değerlendirmelerde bulundu.
Bu süreçte muhalefet milletvekilleri yoklama talebinde bulundu. Üst üste yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısına ulaşılamaması üzerine Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, birleşimi 19 Kasım Çarşamba günü toplanmak üzere kapattı.