Türkiye’nin Hububat ve Bakliyat İhracatı İlk Yarıda Yüzde 4,5 Arttı

Türkiye, 2025 yılının ilk altı ayında 214 ülke ve serbest bölgeye toplam 6 milyar 94 milyon 668 bin dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve bu ürünlerden elde edilen mamulleri ihraç etti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, söz konusu dönemde 5 milyon 997 bin 318 ton ürün yurtdışına satıldı.
Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 5 milyar 830 milyon 100 bin dolar olan ihracat, bu yıl yüzde 4,5’lik artışla 6 milyar doları aştı. Sektör, ihracat hacmiyle Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlamayı sürdürdü.
İhracatta en yüksek paya 618 milyon 288 bin dolarla çikolata ve kakao içeren ürünler sahip oldu. Bu ürün grubunu 552 milyon 960 bin dolarla ayçiçek tohumu, 467 milyon 905 bin dolarla ise tatlı, bisküvi ve gofret çeşitleri izledi.
En Fazla İhracat Orta Doğu’ya
Bölgesel bazda en fazla ihracat Orta Doğu ülkelerine gerçekleştirildi. Bu bölgeye yapılan ihracat 2 milyar 5 milyon 904 bin dolara ulaştı. Afrika kıtası 1 milyar 452 milyon 930 bin dolarla ikinci, Avrupa ise 857 milyon 424 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı.
Irak Zirvede, ABD ve Suriye Hızla Yükseliyor
Ülke bazında en fazla ihracat yapılan pazar Irak oldu. Bu ülkeye yapılan ihracat 921 milyon 959 bin doları buldu. Irak’ı 417 milyon 180 bin dolarla Amerika Birleşik Devletleri, 307 milyon 178 bin dolarla Suriye takip etti. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracat, ABD’ye yüzde 32,1, Suriye’ye ise yüzde 22,3 oranında arttı.
Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, yaptığı değerlendirmede, yeni sezonda dünya buğday üretiminin 808,5 milyon ton ile rekor kırmasının beklendiğini belirtti. Bazı ülkelerde stokların düşeceğini öngördüklerini söyleyen Tiryakioğlu, iç piyasadaki gelişmelere de dikkat çekti.
Tiryakioğlu, “Mayıs yağışları bazı bölgelerde verimi artırdı. Ancak kıraç arazilerde yaşanan kayıplar nedeniyle buğdayda yüzde 15, arpada ise yüzde 25’e varan rekolte düşüşü bekliyoruz. Bu yıl buğday ithalatında herhangi bir sınırlamanın olmaması, arz güvenliği açısından isabetli bir tarımsal politika adımıdır. Ancak ithalat artışlarının iç piyasadaki üretici maliyetleri ve kârlılık dengesi üzerinde etkili olabileceğini göz ardı etmemek gerekir” ifadelerini kullandı.